İstanbul’da yaşanan 5,8’lik deprem sonrası “Bursa’da Depreme Ne Kadar Hazırız!” soruları gündemde. Demokrat Parti Bursa İl Başkanlığı da teşkilat mensuplarına önümüzdeki hafta içi bir deprem tatbikatı yaptıracak. DP Bursa İl Başkanı Çağrı Kaplan; “Günümüzün gerçeği deprem. İstanbul depremi ile hatırlamak istemediğimiz için içimizdeki küllenen kabusumuza geri döndük! Neden nasıl niçin sorunlarını bir kenara bırakarak, Bursa Valiliği, Bursa Büyükşehir Belediyesi, AFAD, Bursa’nın gerçeğini kamuoyuna açıklamalı ve gereken tedbirlerde suretle alınmalıdır. İlgili kurumların samimiyetlerine inanarak Bursa’daki 650 bin konut için tekrar bir deprem testi başlatılmalı ve acilen çürük denilebilecek yapılar yıkılmalı, bu mihvalde de tüm Siyasi-STK- Teknik Oda Başkanlıklarından oluşacak çok geniş çaplı bir kurul oluşturularak koordinasyonu sağlanmalıdır. Yani Bursa’da bir Deprem Seferberliği başlatılmalıdır. Yakın bir gelecekte büyük ölçekte deprem beklenmediği uzmanlar tarafından belirtilmiş olsa da zaman su gibi akıyor. Ve de o zaman aleyhte çalışıyor.” Dedi.
Nüfus yoğunluğu çok fazla!
Kaplan; “Depremden en az zararla çıkabilmek için, hazırlık çalışmalarını bir seferberlik halinde yürütmemiz gerekiyor. Bu konu her depremde gündem olup sonra unutulmaya bırakılacak basit bir konu değil. Marmara’da dört parça fay hattı var. 1509’da bir parçası üzerinde deprem oldu, buna ‘küçük kıyamet’ denilmiş. Her 100 kişiden 5’i ölmüş… Şu anda ise nüfus yoğunluğu itibariyle depremin bugün tekrarlanması halinde ne canlar gideceği hesaplanamaz ama büyük bir kıyamet işareti gözüküyor. Türkiye’nin GSMH’nın üçte birinin yok edilmesi tehlikesi ile karşı karşıya kalabiliriz ki en son depremde iletişim sistemi çöktü! Büyük bir kaos yaşanıp büyük bir ekonomik sorun ortaya çıkacaktır. Bu nedenlerle böyle bir deprem için ulusal seferberlik başlatmamız lazım.” Dedi.
Uyursan ölürsün!
Kaplan; “Uzman arkadaşlardan rica ettik. Önerileri toplayıp rapor haline getirdik. Seferberlik dahilinde neler yapılmalı. Yaşadığımız binalar güvenli hale getirilmeli. Yıkılmayı bekleyen bir sürü bina var, bir de bunun yanında satılmayı bekleyenleri de dikkate almamız gerekiyor. Bunları takasla iş başlamalıyız. Okul, askeri ve kamu binalarının güvenliği için gerekli tedbirler alınmalı. Bunun için bir saatlik eğitim, bilgilendirme değil, esas beceri eğitimi ve tatbikat yapılmalı. İnsanlar küçük yangınları söndürebilmeyi, kanamayı durdurmayı, elektrik ve su hatlarını kesebilmeyi öğrenmeli. Herkesin bu gibi temel ilk yardım bilgilerini öğrenmeleri zorunlu olmalı. Devlet bir anda 20 milyon kişiye müdahale edemez. Çünkü ölüm olayları ilk saatlerde gerçekleşiyor. Halk depreme hazırlık ve temel afet bilinci, güvenli yaşam vb. konularda (CD, kitap, seminer, söyleşi, tiyatro vb. ile) sürekli eğitilerek bilinçlendirilmeli.” Dedi.
Seri tatbikatlarla bilinçlenmeliyiz!
Kaplan; “Mahalle, sokak, site ve kurum-kuruluş bazında “Yerel Afet Gönüllüleri (YAG)” şeklinde birimler oluşturularak halkın ilk yardım, yangın söndürme ve hafif arama kurtarma konusunda beceri sahibi olmasını sağlanmalı. Mahalle bazında yaralı toplama, ilk yardım, sahra hastanesi, aş evi, barınma, toplanma, haberleşme, bağış dağıtımı, ailelerin toplanması gibi acil durum yolları ve alanlarının belirlenmeli/oluşturmalı VE bu yerler konusunda halkın bilgilendirilmeli.
Yılda en az iki kez mahalle bazında haberli, kurumlar bazında ise haberli habersiz çeşitli seviyelerde tatbikatlar yapılmalı. Afet sırasında kullanılabilecek okul, spor salonu gibi sağlamlığından ve güvenliğinden şüphe edilmeyecek binalar belirlenerek bu alanlarda ve parklarda acil durumlarda kullanılacak her türlü malzeme depolanmalı. Tehlikeli binaların neden olabileceği can ve mal kaybı riskleri halka iyi anlatılmalı ve kentsel dönüşümle yapısal riskler mümkün olduğunca çok yaygın ve çabuk azaltılmalı. Yapı denetim sistemine ilave olarak belediye kontrollerinin de özellikle devam ettirilmesi gerekmektedir.” Dedi.
Belediye Başkanları halkı bilinçlendirmeli!
Kaplan; “Afet öncesi ve sonrasında Valilik, Büyükşehir Belediyesi, STK gibi birimlerle kendi şehirlerindeki afet yönetimi çalışmalarını koordine edebilecek AKOM vb. bir birimin ve ekibi kurulmalı kapasitesi geliştirilmeli. Yapılan çalışmalar konusunda halk duyurularla, toplantılarla, okul ve konut ziyaretleriyle bilgilendirilmeli. Bütün bu çalışmalar, el yordamıyla ya da oradan buradan kopyala yapıştır şeklinde değil; uluslararası standartlara ve yeni yönetmeliklerimize uygun olarak hazırlanacak olan afet risk azaltma, afet müdahale ve afet iyileştirme planlarına göre yapılmalı. Yukarıda bahsettiğim konularda önemli bölümü Belediye Başkanları’nın sorumluluğundadır. 5353 Sayılı Belediye Kanunu’nun 53. Maddesi’ne göre öncelikle ve özellikle aşağıdaki çalışmaları yapmakla yükümlüdürler; Halkın depreme hazırlık ve temel afet bilinci, güvenli yaşam vb. konularda (CD, kitap, seminer, söyleşi, tiyatro vb. ile) sürekli eğitilerek bilinçlendirilmesi. Mahalle, sokak, site ve kurum-kuruluş bazında “Yerel Afet Gönüllüleri (YAG)” şeklinde birimler oluşturularak halkın ilk yardım, yangın söndürme ve hafif arama kurtarma konusunda beceri sahibi olmasını sağlamak. İnsanların hafızasına kazınmış bir söz var deprem değil, bina öldürür. Biz önlemimizi alabileceğimiz böylesine bir durumda ölmek istemeyiz.” Dedi.