Neslican’a hüzünlü veda Sol bacağının kesilmesine neden olan kanser hastalığına karşı verdiği mücadele ile tanınan ve dün İstanbul’da tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybeden Neslican Tay, Rize’de son yolculuğuna uğurlandı.
Üç kere yendiği kansere karşı verdiği mücadele ile tanınan 21 yaşındaki Neslican Tay, Rize’de son yolculuğuna uğurlandı.
Genç kız, merkez Sahil Camisi’nde öğle namazının ardından kılınan cenaze namazıyla yine merkeze bağlı Pehlivanı Mahallesi’nde toprağa verildi.
1998 yılında Bursa’da Rizeli bir anne ve Manisalı bir babanın kızı olarak dünyaya gelen Neslican Tay, ilköğretim ve lise eğitimini Rize’de tamamladı. Üniversite sınavına iki hafta kala kansere yakalandığını öğrenen Tay, araya tedavi süreci girdiği için eğitimine ara vermek zorunda kaldı. Kanserle mücadele ederken bir yandan da eğitimine devam etmek isteyen Neslican Tay, Bahçeşehir Üniversitesinde psikoloji eğitimi görüyordu. 2018 yılında kanser nedeniyle bir bacağını kaybeden ve kendisine ‘Demir Kadın’ diyen Neslican Tay, verdiği röportajda, “Bacağım yok ama yaşam sevincim var”, “Bacağımın kesilmiş olmasının hayatımı etkilemesine izin vermeyeceğim. Ben bir bacaktan ibaret değilim ki. Çok daha fazlasıyım” sözleriyle binlerce insana umut olmuştu.
Neslican Tay, yoğun bakıma alınmadan önce paylaştığı son mesajında şu ifadelere yer verdi:
“Bu yaşadığım kaçıncı nüks ya da metastaz sayamıyorum. Ciğerlerim zaten berbat durumdalar. Benim tümörün en iyi kemoterapi ile durdurulabiliyormuş .O yüzden kemoterapi almaya başlayacağım. Bunu kabul etmem çok zor oldu. Çünkü gerçekten iyileşeceğime çok inanıyorum. İyileşmeyeceğime bir gün bile düşünmüyorum ama iyileşirken bu kadar acılı olması beni çok yıpratıyor. Saçlarımı kaybetmek, yaşam kalitemin düşmesi, özgürlüğüm vesaire kemoterapinin getirdiği bir sürü acı şey var maalesef. Bunları yaşamak gerçekten istemiyorum ama onunla savaşmak için, bu hayatta kalmak için bunu yapmam gerekiyorsa kemoterapiye alacağım ve o şekilde devam edeceğim. Konuştuğumda bile sesim gidiyor zaten. Bir ciğerim resmen çalışmıyor tümörler yüzünden. ‘Bu kadar ileriye gidemezsin. 2 adım attığımda nefesimi kesemezsin. Sen nesin, kimsin de benim vücudumu, benim hayatım bu kadar etkiliyorsun. Madem beni bu kadar etkiliyorsun alıyoruz kemoterapiyi ve paşa paşa seni öldürüyoruz’ dedim. Çünkü bunu yapmak zorundayım, savaşmak zorundayım, onu yenmek zorundayım. Çünkü gerçekten bu hayatta kalmak istiyorum. Çok acılı olacak yine bir sürü şey yaşayacağım hiç umurumda değil ben hayatta kalmayı, yaşamayı çok fazla istiyorum. Bunun için ne gerekiyorsa yapacağım. Ben ağlarken çok çirkin oluyorum benim gözyaşım akmamalı.”